Ozon Tedavisi

 Ozon tedavisi, medikal ozon gazının hastalıkları iyileştirmek veya tedaviye destek amacıyla kullanılmasıdır. 2. Dünya Savaşı'ndan beri kullanılan ozon tedavisi önce diyabetik ayaklarda, yanıklarda ve iyileşmeyen yaralarda uygulandıktan sonra şaşırtıcı iyileştirme özelliğinin keşfedilmesi sonucu tıp alanına girmiştir.

 
Ozon Tedavisinin, dünyada birçok ülkede tıbben kabul görmüştür. Bu tedavi birçok ülkede sağlık bakanlıklarınca da kabul edilmektedir.(Rusya, Almanya, İtalya, ABD, Küba, Çekoslovakya, Bulgaristan vs.) Türk Tabipleri Birliğince lokal uygulamalarından olan eklem içi uygulaması ve bel içerisine uygulama kabul görmüş olup TTB’nin ücret tarifesine de girmiştir.
 
Dünya için bu kadar önemli olan ozon, tıp dünyasında da günden güne çok daha önemli bir yer edinmektedir. Ozon tedavisi ile kanserden diyabete, tansiyondan böbrek rahatsızlıklarına kadar pek çok hastalığın tedavisinin desteklenmesinde kulanılmaktadır. Tedavide kullanılan ozon gazı medikal ozon jeneratörlerinde saf oksijenden üretilir. Üretilen ozon tedavide daima oksijen ile karışım halinde kullanılır.
 
Ozon tedavisi hiçbir ilacın sahip olmadığı kadar geniş bir uygulama alanına sahiptir. Yan etkisi olmayan ozon tedavisi herkese uygulanabilir. Yan etkisi olmadığı gibi hiçbir ilaç ile etkileşim de yapmaz. Bu nedenle ozon tedavisi oldukça pratik ve yararlı bir doğal tedavi yöntemi olarak başarı ile uygulanmaktadır.
 
OZON GAZI NEDİR?
 
Ozon üç oksijen atomundan oluşan bir kimyasal bileşiktir (O3). Ozon, atmosferde genel olarak iki atomlu halde bulunan normal atmosferik oksijene (O2) nazaran çok daha yüksek enerji taşıyan bir yapıya sahiptir. Ozon, atmosferin bir kaynağı ve oksijenin yüksek enerjili halidir. Gökyüzünün mavi renginin kaynağı olan ozonun dünyadaki yaşam için ne denli önemli olduğu son yıllarda yapılan bilimsel araştırmalarla kanıtlanmıştır.
 
Ozon oksijenin normal atmosferik birleşimine göre bazı farklılıklar gösterir. Oda sıcaklığında renksiz olan ozon gazının karakteristik bir kokusu vardır. Fırtınalı havalardan sonra, yüksek yerlerde veya deniz kıyısında doğal olarak oluşur ve hissedilebilir. Ozon gazının ismi bu karakteristik kokusundan dolayı Yunanca “koklamak” manasına gelen ‘ozein’den türetilmiştir. Alman kimyacı Christian Friedrich Schönbein (1799-1868) tarafından 1840 yılında keşfedilen ozon deniz seviyelerine yakın yerlerde 10 milyon hava partikülü başına bir partikül O3 (= 0.1 ppm = 200 µg/m³) konsantrasyonlarında duman şeklinde bulunur. Yükseklik arttıkça azalır. Mesela 2000 metre yükseklikte 0.03 – 0.04 ppm seviyelerine düşer. Çok güçlü okside etme özelliği vardır. Etkin bir dezenfektasyon maddesidir. Etkin dezenfektasyon özelliği sayesinde tüm dünyada içme sularındaki mikropları öldürmek amacıyla arıtma tesislerinde güvenle kullanılmaktadır.
 
Vücudumuz gün içinde binlerce metabolik olay yaşanır. Üretilen besinler, yararlı elementler ve enerjinin yanında atıklar da oluşur. Vücudumuzda biriken bu atıklar erken yaşlarda ter, idrar ve dışkı yoluyla vücuttan rahatlıkla atılabilirken, ileri yaşlarda bu atıkların atılımı kolay olmayabilir. Sigara, ilaçlar, görülen tedaviler, radyasyon, güneş ışınları, kötü gıdalar ve çevresel etkenlerle birlikte vücudumuzda oluşan toksinler giderek artar ve tabiri yerindeyse vücudumuz bir bataklığa döner. Dünyada
 
geliştirilen bütün tıp sistemleri "vücuttaki toksinleri nasıl atarız" üzerine yoğunlaşmıştır. Kimisi bitkisel kürlerle, kimisi yiyeceklerle, kimisi çamur banyolarıyla vücuttaki toksin havuzunu boşaltmaya çalışır. Ozon tedavisi etkili bir ‘detoks’ yöntemidir.
 
Toksin Birikince Ne Olur? Vücudumuzdaki enerji akışı engellenir. Beyinden başlarsak yorgunluk, halsizlik, huzursuzluk, depresif belirtiler meydana gelir. Bağırsaklarda tembellik ve dışkılama bozuklukları, deride egzama, deri kuruluğu ve deri yaşlanması, eklemlerde kireçlenme gibi sorunlar ortaya çıkar. Bu enerji dağılımı onarılırsa bütün bu sorunlarda önemli seviyede iyileşme sağlanabilir. Ozon tedavisi bu iyileşmeyi sağlar.
 
OZON TEDAVİSİNİN ETKİLERİ
 
Ozon tedavisi bilimsel olarak kanıtlamış olan, fiziksel sorunlarımıza en temelden getirdiği çözümler sonucunda, ilk bir kaç seanstan sonra dahi görebileceğiniz olumlu ve pratik etkilerden bazılarını şöyle sıralayabiliriz;
 
· Hücre ve dokulara giden kan dolaşımı artar.
 
· Deri de artan kan dolaşımı ile birlikte cilt yenilenir, temiz ve pürüzsüz görünüm sağlar.
 
· Bağışıklık sistemini güçlenir, yaygın mevsimsel hastalıklara karşı direnç artar.
 
· Damarlar (arter ve venler) temizler. Damar tıkanıklıklar açılır. Yeni damar oluşumuna yardımcı olur.
 
· Kan ve lenf sistemini temizler.
 
· Canlanan bağışıklık sistemi ve sıcağın etkisi ile mikropları öldürerek enfeksiyon hastalıklarına karşı direnci arttırır.
 
· Laktik asidi okside ederek kasları gevşetir ve yumuşatır, esnekliğini arttırır.
 
· Eklem ağrılarında ve kas rahatsızlıklarında iyileşme olur.
 
· Hormon ve enzim üretimi normale döner.
 
· Beyin fonksiyonlarını ve hafızayı kuvvetlendirir.
 
· Ferahlatıcı etkisiyle depresyon ve anksiyete üzerinde olumlu etkisi vardır. Depresyon kaynaklı gerginliği gidermeye yardımcı olur.
 
· Adrenalini okside ederek genel bir sakinlik sağlar.
 
· Uyku ihtiyacınızı azaltır ve uyku kalitesini arttırır.
 
· Karaciğeri temizler.
 
· Kasların güçlendirir ve kas ağrılarını giderir.
 
· Baş dönmesinin önler.
 
· Yorgunluğun giderir.
 
· Vücuttaki parazitleri yok eder.
 
· Yağları yakar.
 
· Sindirimi düzenler.
 
· Mukusları temizler.
 
· Bakterileri yok eder.
 
· Kanser hücrelerinin çoğalmasını engeller.
 
· Soğuk algınlığının engeller.
 
· Kalp fonksiyonlarının iyileştirir ve ani kalp krizi riskinin düşürür.
 
· Zihinsel gücün toparlar.
 
· Stresin azaltır.
 
· Fazla şekerin yakar.
 
· Dalağın ve pankreasın oksijenlendirir.
 
· Lenf sistemini detokslar.
 
· Gangrenin önler.
 
· Sinir sistemini korur.
 
· Kanı sulandırır, kansızlığı önler.
 
· Zona ve uçuk gibi virüs hastalıklarının tedavi edilmesine yardım eder.
 
· Cildi yeniler, nemlendirir, akneleri temizler, gözaltı morluklarını önler, saç dökülmesini engeller.
 
· Yaraları iyileştirir.
 
· Hormon dengesini düzeltir.
 
· Vücudun tüm hücrelerini temizler.
 
· Mantar hastalıklarını iyileştirir.
 
· Egzamayı baskılar.
 
Bütün bu faydaları daha uzun uzun sayabiliriz ancak ozon tedavisinin alanına giren hastalıklara göre etkileri çok uzun olacağından tümünü yazmak pek mümkün değildir. Belirtilen etkiler bazı rahatsızlıklar ve detoks amaçlı yapılan ozonterapi uygulamalarının sonucudur.
 
OZON TEDAVİSİNİN KULLANILDIĞI HASTALIKLAR
 
1. Dolaşım bozuklukları (damar tıkanıklıkları, venöz yetmezlikler, varisler)
 
2. Kronik yorgunluk sendromu
 
3. Bel ve boyun fıtıkları
 
4. Fibromyalji
 
5. Nörolojik hastalıklar (Bunama, Alzheimer)
 
6. Şeker hastalığı (diabetes mellitus)
 
7. Kulak çınlaması
 
8. Kadın hastalıkları ve cinsel sorunlar
 
9. Bakteriyel virüs, mantar enfeksiyonları
 
10. Kas-eklem ve romatizmal hastalıklar
 
11. Mide, bağırsak hastalıkları
 
12. Zayıflama (obezite)
 
13. Sellülit
 
14. Anti-aging (yaşlanmanın durdurulması) ve yeniden canlanma,
 
15. Yaşlı kişilerde önlem ve tedavi
 
16. Göz hastalıklarında
 
17. Kanser tedavisinde
 
18. Cilt mantarları ve enfekte cilt lezyonları
 
19. Enfekte yaralar, açık yatak yaraları (decubitus ülserler), alt bacağın ülserleri (Ulcus cruris)
 
20. Bağırsak hastalıkları: Proktitis ve kolitler
 
21. Virüslerden kaynaklanan hastalıklar: Herpes simplex (facia lherpes), Herpes zoster (shingles)
 
22. Karaciğer enflamasyonu (Hepatit A, B, C)
 
23. Enflamasyonlu ve dejeneratif eklem hastalıkları
 
24. Artritik / Romatizmal durumlar – kronik poliartritler
 
25. Bağışıklık sistemi sorunları
 
26. Multiple skleroz, çölyak gibi otoimmun hastalıklar
 
27. Böbrek hastalıkları
 
28. Ağrı tedavisi
 
DOLAŞIM BOZUKLUKLARINDA OZON TEDAVİSİ
 
Arteriel dolaşım bozukluklarında karşılaşılan diğer semptomların yanı sıra bacaklarda hissedilen soğukluk, kısa yürüyüşler sonrasında ayaklarda hissedilen ağrı alarm veren bulgulardır. Bu durum ozon tedavi için 40 yıldır çok önemli kullanım alanlarını oluşturmaktadır. Ozon tedavinin dolaşım bozukluklarındaki başarısı yapılmış birçok tıbbi çalışma ile kanıtlanmıştır. Ozon, klasik tedaviye ek olarak veya tamamlayıcı olarak kullanılabilmektedir. Yeni damar oluşumlarını artırır.
 
YAŞLANMADA OZON TEDAVİSİ
 
Yaşlı kişiler ozon tedavisine oldukça iyi yanıt verirler. Bütün klinik avantajlarının yanı sıra oksijenin dokular tarafından daha iyi kullanımını sağlar, bağışıklık sistemini harekete geçirir ve vücudun kendi antioksidanlarını ve serbest radikallere karşı savaşan hücreleri harekete geçirir. Bunun ötesinde beyindeki dolaşım bozukluklarında olumlu etkileri mevcuttur. Bu durumlarda fiziksel performansta azalma, yürüme güçlüğü ve baş dönmesi hissedilir. Tamamlayıcı tedavinin yanı sıra, ozon tedavi yaşam kalitesini arttırmak için kullanılmaktadır.
 
GÖZ HASTALIKLARINDA OZON TEDAVİSİ
 
Yaşa bağlı dolaşım bozuklukları atrofik ve dejeneratif değişikliklerle gözü de etkilemektedir. Örneğin vizüel fokusun en keskin oluğu noktada, retina merkezinde meydana gelen senil makuler dejenerasyondan dolayı oluşan sekeller optik sinir atrofisine kadar giden çeşitli derecelerde etkili olmaktadır. Siena Üniversitesinde yapılan klinik çalışmalarda ozon tedavisi sonrası 6-8 ay içerisinde vizyonda iyileşmeler kaydedilmiştir. Tedavinin devam ettirilmesi halinde vizüel performansta artış gözlenmiş veya daha kötüye gidişin durduğu saptanmıştır.
 
CİLT MANTARLARI VE ENFEKTE CİLT LEZYONLARI
 
Ozonun mantar ve bakterileri yok edici özelliği, 100 yıl boyunca içme suyunun arıtılmasında başarılı bir şekilde kullanıldı. Bu özellikleri, bakteriyel enfeksiyonlu ayaklar, gövdedeki mantar enfeksiyonları, mukozaların fungal / mikotik enfeksiyonları gibi inatçı deri humusları ve mantarlarla savaşmakta tıbbi ozonu çok etkili bir tedavi ajanı yapar.
 
ENFEKTE YARALAR (ZOR İYİLEŞEN YARALAR)
 
Açık yatak yaraları (decubitus ülserler), alt bacağın ülserleri (Ulcus cruris), şeker hastalarının iyileşmeyen yaraları ve gangren gibi enfeksiyonlu yaraların lokal tedavisi tıbbi ozonun klasik uygulamalarındandır. Burada öncelikle, mikropsuz ve temiz yaralar elde etmek için ozonun dezenfektan özelliğinden, diğer deyişle bakterisid ve fungisid etkisinden yararlanılır. Yaranın temizlenmesinden itibaren, düşük dozda ozon uygulayarak iyileşme süreci hızlandırılır.
 
BAĞIRSAK HASTALIKLARI
 
Proktit ve kolit gibi enflamasyonlu bağırsak hastalıkların özellikle erken dönemlerinde rektal ozon gazı verilmesi şeklinde yapılan lokal uygulamanın çok yararlı olduğu kanıtlanmıştır. Birçok durumda arka arkaya 10 seans ozon uygulanması yeterli olur. 248 hasta üzerinde yapılan proktitis klinik çalışmasında
 
hastaların %90’ı 10 seans sonunda iyileşmiş ve sadece %10’unda birkaç 10 seanslık uygulama gerekmiştir.
 
VİRÜSLERDEN KAYNAKLANAN HASTALIKLAR
 
Herpes simplex (facial herpes), Herpes zoster (shingles) virusları uçuğun her iki tipini oluşturur. Dudak uçuğu (HerpesLabialis), sık sık tekrar eden ve nahoş bir hastalıktır, çok başarılı bir şekilde diğer tıbbi metotlarla ozonun kombinasyonu şeklinde tedavi edilir. Herpes zosterde ozonla tamamlayıcı uygulama faydalıdır, ozonlu su kompresleri ve ozonlu kan transfüzyonu şeklinde iki farklı yoldan tedavi edilebilir.
 
KARACİĞER ENFLAMASYONU
 
Karaciğerin enflamasyonu, tıbbi ozon için klasik tedaviler arasında sayılır. Kullanılan virüs öldürücü ilaçların yanı sıra rektal ve kan ozonlonması karaciğer hasarının iyileşmesini sağlar. Karaciğer yağlanmasında oldukça etkilidir. Hepatit A (HAV = hepatitis A virus) diğerlerine göre problemsiz ve tamamen iyileşebilirken, virüsün diğer şekli, hepatit B (HBV = hepatitis B virus), sıklıkla kronik bir şekilde seyreder. Burada klasik tıbbi tedaviye ek olarak ozonlu kan transfüzyonu ya da rektal yolla ozon/oksijen gazının kontrollü bir şekilde verilmesi ile başarılı sonuçlar alınmıştır. Aynı yöntemler ayrıca kuluçka
 
süresi yıllar süren ve kronikleşene kadar bir karaciğer hastalığı olarak teşhis edilemeyen hepatit C hastalığına da uygulanır.
 
ENFLAMASYONLU VE DEJENERATİF EKLEM HASTALIKLARI
 
Enflamasyonlu eklem hastalıklarını üç evreye ayırdığımızda, özellikle evre 1 ve 2, bir başka deyişle ağır kemik deformasyonlarının olmadığı durumlar, medikal ozon uygulamalarına cevap verir. Gonartroz (diz eklemi enflamasyonu) ya da diz ve omuz eklemlerindeki aktif artritik form tedaviye cevap veren sınıfa dahildir. Standart tıbbi metodlara – spesifik egzersiz terapileri – ilave olarak bu gibi durumlarda intraartiküler ozon enjeksiyonu başarıyla uygulanır. Bağışıklık sistemini güçlendirme ve kıkırdak metabolizmasını aktive etme özelliklerine ek olarak burada ozonun tamamıyla antienflamatuar özelliğinden faydalanıyoruz.
 
Yara tedavisi
 
ARTRİTİK VE ROMATİZMAL HASTALIKLAR
 
Kronik poliartritler (Artritik/romatizmal) durumlar iskelet veya kas sistemiyle ilgili pek çok ağrılı, fonksiyon kısıtlılığı da yapabilen hastalığı kapsamaktadır. Genel olarak medikal ozon uygulaması fizik tedavi ile beraber kombine olarak tamamlayıcı amaçla kullanılmaktadır. Romatoid artrit (kronik poliartrit) de yapılan çalışmalarda akut olmayan durumlarda ozon majör otohemoterapi tamamlayıcı olarak başarılıdır. Burada anti enflamatuar etkisiyle yarar sağlar.
 
ANTİ-AGİNG (yaşlanmanın durdurulması ve yeniden canlandırma), VE SPORCULARDA KULLANIMI.
 
Ozonun kırmızı ve beyaz kan hücrelerinin metabolizma aktivasyonu sayesinde kazandırdığı genel iyilik hali kişilere kendilerini yenilenmiş hissini vermektedir. İş hayatındaki stres, yoğun çalışma temposu, zihinsel ve bedensel yorgunluk ozon tedavisiyle etkin bir şekilde giderilmektedir. Profesyonel sporcular ve kadınlar bu tedaviden oldukça faydalanmaktadırlar. Ozon fiziksel dayanıklılığı arttırmaktadır.
 
Ağrı Tedavisi
 
Ozon kronik ağrı durumlarında beynin ağrıya toleransını arttırır. Sinir harabiyetini düzeltir. Ağrıya karşı vücudun direncini arttırır.
 
Cilt Bakımı
 
Ozon iyi bir anti-aging ajanıdır. Cildin kan dolaşımını arttırır. Bağ dokusunu canlandırır. Hücreleri onarır.
 
Virüs Hastalıklarının Tedavisi
 
Uçuğun her iki tipi virüsler tarafından oluşur. Dudakların uçuğu (herpes labialis) sık sık tekrar eden ve nahoş bir hastalıktır. Çok başarılı bir şekilde diğer tıbbi metotlarla ozonun kombinasyonu şeklinde tedavi edilir. Ozonlu su kompresleri ve ozonlu kan transfüzyonu şeklinde iki farklı yoldan tedavi edilebilir.
 
OZON TEDAVİSİ İLE ZAYIFLAMA
 
Birçok hastalığın tedavisinden tamamlayıcı rol üstlenen ozon tedavisi günümüzde zayıflama alanında da oldukça rağbet görüyor. Ozonla zayıflama, ozonla kilo verme etkili ve güvenilir bir yöntem olsa da sadece bu yöntemle zayıflamanın mümkün olmadığını bilmek gerekir. Mutlaka kilo vermek isteyen kişilerin kalori kısıtlamasına gitmeleri ve alınan fazla kiloların yakılması için egzersiz yapmaları gerekir.
 
Aşırı kilolu kişilerin bazı hastalıkları olabilir. Metabolik ve hormonal dengesizlikler kilo alımının asıl sebebi olabilir. Bu yüzden bu tarz hastalıkların veya düzensizliklerin tespit edilmesi ve bunun üzerine gidilmesi önemlidir. Daha sonra kilo vermek
 
için gerekli plan çizilmelidir.
 
Ozon terapi ile zayıflama yöntemi damar yoluyla kan ozonlamadır. Kişiden alınan kan özel bir ortamda ozonla karıştırılır ve vücuda geri yollanır. Bu sayede metabolizma hızlandırılır ve kan şekeri dengesi düzenlenir. Metabolizmanın hızlandırılması kadar kan şekerinin düzenlenmesi de önemlidir. Bu sayede aşırı karbonhidrat ve şeker tüketimi azaltılır. İnsülin direnci kırılarak şekerin yakılması sağlanır.
 
Bir diğer zayıflama yöntemi ozon enjeksiyonudur. Ozon lipoliz olarak da adlandırılan bu yöntemde ozon gazı mezoterapi iğneleriyle inceltilmek istenen bölgeye enjekte edilir. Bölgesel inceltme amaçlanır. Özellikle göbek ve basen gibi
 
zayıflaması oldukça zor olan bölgelere yapılan bu işlemle buradaki yağların yakılması kolaylaştırılır. Egzersiz ve bol su tüketimi ile birlikte uygulanması yararlıdır. Bu uygulama yağların parçalanmasını sağlarken diğer taraftan hücrelerin yenilenmesiyle dokuların toparlanmasına da yardımcı olur. Yağların eridiği bölgelerde genellikle sarkma oluşmaz.
 
Zayıflamak için hangi yöntemi denerseniz deneyin tek başına etkili değildir. Sadece diyet yapmanız yeterli olmaz; egzersiz de yapmalısınız. Ya da sadece egzersizle başarıya ulaşmak çok zordur; dengeli beslenmelisiniz. Hatta obezite cerrahisine başvursanız bile ameliyattan sonra hem beslenmenize hem de egzersiz programına dikkat etmeniz gerekir. Ozon terapi ile kilo verme yönteminde metabolizmanın hızlanması, ödemin atılması, hücrelerin yenilenmesi zayıflama yolunda müthiş katkı sağlayacaktır.
 
OZON İLE AĞRI TEDAVİSİ
 
Ozon gazının mucizevi etkileri birtakım ağrılı hastalıkların tedavisinde de kendini gösterir. Örneğin bel fıtıkları, boyun fıtıkları, diz kireçlenmeleri, kalça kireçlenmeleri, omuz kireçlenmeleri, fibromyalji, eklem romatizmaları, kanser, migren, yaşlılıktan kaynaklanan ağrılar, şeker hastalığında oluşan nöropatik ağrılar ozon tedavisi ile giderilebilir.
 
Bel ve boyun fıtıklarına neden olan ağrılar, ameliyathane ortamında diskin içerisine veya çevresine ozon enjekte edilerek son bulabilir. Bu işlemde kesinlikle narkoz ve neşter kullanılmaz.
 
Yaşlılarda çok sık görülen diz, kalça ve omuz kireçlenmeleri sonucu eklemde sertlik, ağrı ve şişlik meydana gelir. Diz-kalça-omuz çevresine veya diz-kalça-omuz ekleminin içerisine ozon
 
gazı verilerek kireçlenmesi olan hastalar bu ağrılardan kurtulabilir. Doku romatizması denilen fibromyalji hastalığında da ozon tedavisi uygulanabilir. Burada kullanılan yöntem kan ile ozonun karıştırıldığı majör yöntemdir. Öte yandan ozon sauna gibi terapi yöntemleri de oldukça olumlu sonuç verir. Eklem romatizmasına bağlı küçük eklemlerin ağrıları da ozon terapi ile giderilebilir.
 
Şeker gibi birtakım hastalıklar yanma, batma ve elektrik çarpması şeklinde nöropatik ağrıların oluşmasına neden olabilir. Karıncalanma ve uyuşmanın eksik olmadığı bu hastalara da kan ile ozon karıştırılarak tedavi uygulanabilir.
 
Diyabete bağlı ayaklarında yara çıkan hastalarda, yaraya kızarıklık, morarma ve ağrı da eşlik eder. Dolaşım bozukluğu nedeniyle oluşan yaralar ozon tedavisi ile iyileşebilir. Ozon, yara bölgesindeki oksijen miktarını arttırır, doku ve hücreleri yeniler; böylelikle dolaşım bozukluğunu düzenleyip bağışıklık sistemini güçlendirerek onarımı sağlar.
 
Ozon tedavisi yaşlılığa bağlı ağrıların, stres ve yoğun çalışma temposuna bağlı fiziksel ve zihinsel yorgunluğun da çok etkili bir onarıcısıdır. Yaşam kalitesini arttır, zindelik verir, depresyonu önler, uyku düzeni sağlar, kolesterolü ve kan şekerini düşürür.
 
BEL VE BOYUN FITIĞINDA OZON TEDAVİSİ
 
Bel fıtığı ve boyun fıtığı kişide bel, kalça, kol ve bacaklara kadar ağrıya neden olan ve özellikle modern hayatta görülme oranı hızla artan hastalıklardır. İnsanlar cerrahi yöntemlerden korktuğu için ameliyatsız yöntemlere eğilim gösteriyor. Bel ve boyun fıtığında, ameliyathane ortamında ozon gazının fıtıklaşmış diskin içine verilmesiyle diskin hacmini küçülüyor.
 
Diskteki hacim küçülünce sinirler üzerindeki baskı azalıyor. Bu sayede hissedilen ağrı da azalıyor. Bu işlem Avrupa'da yaklaşık yüzde 80 oranında başarı sağlıyor.
 
Ozon - oksijen karışımı fıtığı birlikte tutan bağların üzerinde etki göstererek fıtıklaşmanın azaltır, iyileşme için gerekli olan kan akımı ve oksijenin arttırır. Baskıyı arttıran ödemin azaltır. Bu tedavide bilinmesi gereken önemli konu, her hastanın bu tedaviye uygun olmamasıdır. İleri seviyelerdeki fıtıklarda ozon tedavisi etki göstermez. Bacaklarda ve kollarda güç kaybı varsa, idrar tutamama ya da iktidarsızlık sorunları mevcutsa ozon tedavisinin bir faydası görülmez.
 
Faydaları
 
Ozon tedavisinin bel fıtığında avantajları:
 
· Ameliyatsız bir girişimdir.
 
· Kısa sürer
 
· Ağrı yaratmaz
 
· Cerrahiye göre daha ucuzdur
 
· Hastanede kalmanıza gerek kalmaz
 
· Aynı gün normal yaşantınıza kaldığınız yerden devam edebilirsiniz.
 
Ozon ile Yara Tedavisi
 
Diyabetik yaralar dolaşım bozukluğu ve bağışıklık sisteminin güçsüzlüğü nedeniyle ortaya çıkar. Temelinde bir dolaşım bozukluğu olduğu için zor iyileşen yaralardandır. Altmış yıldır ozon ile diyabetik yara tedavisi yapılmaktadır. Hiperbarik oksijene belirgin üstünlüğü vardır.
 
Yaraların iyileştirilmesi için kullanılan ozon tedavisi yöntemleri arasında major ozon tedavisi ve torbalama yöntemi kullanılır. Majör tedavide vücuttan kan alınarak ozon gazıyla birleştirildikten sonra tekrar vücuda geri gönderilir. Torbalama yöntemde yaranın bulunduğu bölge torba ile sarılır ve bu alana ozon gazı verilip, 15 dakika beklenir. Hızlı bir şekilde bakterilerin ölmesini ve yaranın temiz kalmasını sağlar.
 
Diyabetik vakalarda özellikle ayak ve bacaklarda ülseröz yaralar meydana gelir. Bası altında olan bu yaraların iyileşmesi çok kolay olmaz. Ancak seanslar şeklinde uygulanan ozon tedavisi
 
ile beraber bu yaralarda hem enfeksiyonun gerilemesi hem de ve dolaşımın hızla iyileşmesi sebebiyle yaralar kapanır. Hastaların ayaklarının kesilmesine engel olunmuş olur.
 
Ozon ile yara bölgesindeki oksijen miktarı artar, doku ve hücreler kendini yeniler; böylelikle bir tamir süreci başlar. Zamanla hem yaralar iyileşebilir hem de hasta ağrılı ve enfekte dönemden kurtulabilir. Yara bölgesine uygulanan ozon, o bölgede yüksek oksijenasyon sağlar. Doku iyileşmesini arttırır. Ödemi azaltır. Dolaşımı canlandırır. Hiperbarik oksijen tedavisinden daha etkilidir. Yara bakımı için yapılan bu ozon tedavisi seanslar halinde yapılır. Seans sayısı yaranın boyutuna ve derinliğine göre değişir. Genellikle 10 seans sürse de bazı yaralarda bu sayı 20'ye çıkabilir. Ancak tedavi işlemi ağrılı veya acı verici bir süreç olmadığı için seansların artması da kişiyi zorlamayacaktır. Önemli olan kaç seansta olursa olsun yaraların iyileşmesidir. Seanslar genellikle haftada 2-3 kez yapılır.
 
Fibromiyalji
 
Kas ve iskelet sistemi ağrısı, uyku bozukluğu ve yorgunluğun genellikle bir arada görüldüğü kronik ağrı durumuna fibromiyalji denir. Araştırmalara göre ülkemizde 1 buçuk milyona yakın fibromiyalji hastası bulunuyor.
 
Fibromiyalji Belirtileri
 
Fibromiyaljinin en tipik belirtisi özellikle sabahları meydana gelen ağrıdır. Ağrı boyunda, sırtta veya belde görülebildiği gibi vücudun büyük kısmına da yayılabilir. Ağrının dışında;
 
· Hafıza ve düşünce sorunları
 
· Halsizlik
 
· Uyku bozuklukları
 
· Ellerde ve ayaklarda uyuşma, karıncalanma
 
· Çarpıntı
 
· Gaz, kabızlık, ishal
 
· Mutsuzluk, üzgünlük, depresif duygu durum
 
· Yüksek tansiyon
 
· Migren tarzı baş ağrısı
 
· Uyanıldığında sanki hiç uyumamış hissi; yorgun uyanma
 
· Konsantrasyon bozukluğu, anksiyete
 
Fibromiyalji Nedenleri
 
Hastalığın görülmesinin en büyük nedenlerinden biri strestir. Bu yüzden özellikle büyük şehirlerde yaşayan kişilerde fibromiyalji çok sık görülür. Aşırı stres, seratonin hormonunun salgılanmasındaki düzensizlikler, genetik etmenler ve ruhsal travmalar fibromiyaljinin nedenleri arasındadır. Kas ağrısı, baş ağrısı, bel-boyun-sırt ağrısı, yorgunluk, halsizlik, dikkat eksikliği, konsantrasyon bozukluğu, depresyon gibi birçok soruna neden olan fibromiyaljinin oluşmasını arttıran birtakım risk faktörleri vardır. Bunlar;
 
· Travmalar (Hem fiziksel hem ruhsal)
 
· Uyku bozuklukları
 
· Hormonal düzensizlikler
 
· Enfeksiyonlar
 
· Besin alerjisi
 
· Kimyasal maddeler
 
· Ağır metaller
 
Fibromyalji Tedavisi
 
Fibromiyalji tedavisinde her hastaya özel tedavi programı düzenlenir. En önemli ilke hasta – hekim işbirliğidir. Hastaya hastalık hakkında bilgi vermek ve korunmak için neler yapması gerektiğini anlatmak gerekir. Fibromiyaljiden korunmak için hafif ve terlemeyi engelleyen çamaşır giymeyi, aç kalmamayı, yorgun düşmemeyi, stresli ortamlarda bulunmamaya özen göstermeyi, bol su içilmesini, duruş pozisyonlarına dikkat edilmesini, sık sık dinlenmeyi, kafein, alkol ve sigaradan uzak durmayı, gevşeme tekniklerini öğrenmeyi öneriyoruz. Ozon tedavisi, PRP, fizik tedavi ve egzersiz uygulamaları gibi yöntemler fibromiyalji tedavisinde önemli yer tutar.
 
Fibromiyalji tedavileri:
 
· Ozon tedavisi
 
· PRP
 
· Bölgesel enjeksiyon uygulamaları
 
· Fizik tedavi
 
· Elektro terapi
 
· Masaj
 
· Germe gevşeme hareketleri
 
Fibromiyalji ve Ozon Tedavisi
 
Fibromiyalji hastalarının enerjileri çok azalmıştır ve kendilerini sürekli yorgun hissederler. Yorgunluklarını “çok yorgunum, her yerim ağrıyor” şeklinde anlatmaya çalışırlar. Hiçbir araştırmada bu hastalığın tanısını koyduracak bir bulguya rastlanmaz.
 
Fibromiyalji hastalarında ağrı oluşumunun bir nedeni oksijenlenme bozukluğudur. Ozon-oksijen tedavisi ile oksijen düzeni sağlanır.
 
Stres altındayken daha çok oksijene ihtiyaç duyarız. Ozon ile kandaki oksijen miktarı artar. Stres hormonları azalır ve kişi sakinleşir, rahatlar.
 
Enfeksiyon da kronik yorgunluğun nedenlerinden biridir. Ozon bağışıklık sistemini güçlendirir.
 
Ozon bir antioksidandır. Vücuttaki zararları toksinleri temizler.
 
Ozon tedavisi uygulanan fibromiyalji hastalarının enerjileri yükselir, fiziksel ve ruhsal olarak güçleri artar, uyku ihtiyaçları azalır, sabahları daha zinde uyanırlar ve kendilerini çok daha iyi hissederler. Ozon tedavisi hastaya göre farklı metotlarda uygulanabilir.
 
Ozon tedavisinin zararları var mıdır? Ozon terapisinin yan etkileri var mıdır? Ozon gazı zararlı mıdır?
 
Yıllardan beri kullanılan ve birçok hastalığın tedavisinde kullanılan ozonun çok büyük yan etkileri yoktur. Burada önemli olan nokta ozon tedavisinin sağlık bakanlığınca ruhsatlı uzman kişiler tarafından uygulanmasıdır. Örneğin ozon gazının solunması akciğerlere zarar verebilir. Bu yüzden bilinçli bir şekilde uygulanması gerekir.
 
Ozon yöntemine başvurmayı düşünüyorsanız mutlaka bu işte uzman olan bir hekimle iletişime geçin.
 
Ozon Yağı
 
Ozon Yağı Nedir?
 
Günümüze ozon tedavisinin farklı ve pratik yollar da türemeye başlamıştır. Bunlardan biri de ozon yağıdır. Bilinçsiz üreticiler tarafından doğru hazırlanmadığı zaman ozon yağının faydaları kısıtlıdır. Natürel yağların uygun teknikle birlikte ozonlanmasıyla ozon yağı elde edilir. Bu natürel yağların başında zeytinyağı gelir. Zeytinyağının ardından buğday yağı, jojoba yağı ve susam yağı ozonlama tekniği için kullanılan doğal yağlar arasında yerini alır. Bütün doğal yağlara uygun teknikle ozonlama yapılmışsa, bunu yağın içinden gelen ozon kokusuyla anlayabilirsiniz.
 
Ozon Yağı Faydaları
 
Ozon, birçok hastalığın tamamlayıcı tedavisinde etkin rol oynar. Ozon yağı eğer doğru teknikle yapılmışsa fayda sağlar. Özellikle ağızdaki aftlar, egzama, sedef, uçuk, dermatit, pişik ve yanık gibi problemlerin tedavisinden oldukça etkin bir destekleyicidir. Sellülitin giderilmesinde, cildin yenilenmesinde ve kronik ağrıların tedavisinde yine ozon yağı yararlıdır. Eklem, baş, boyun, omuz, sırt, diz ağrılarında ozon yağından faydalanmak mümkündür. Sorun ne olursa olsun öncelikle hekim tedavisine başvurulmasını, kesin tanı konulduktan sonra ozon yağının hekim tavsiyesiyle birlikte yardımcı tedavi unsuru olarak uygulanmasını öneririz.
 
Ozon Yağı Nasıl Kullanılır?
 
Ozon yağı sorunlu bölgeye yumuşak hareketlerle sürülerek uygulanır.
 
Ozon Yağı Ne İşe Yarar?
 
Özellikle egzama, sedef, uçuk, dermatit, pişik, yanık, ağrı, selülit sorunlarında kullanılır ve bu sorunların giderilmesinde tamamlayıcı rol üstlenir.
 
Ozon Yağı Kullananlar Yararlarını Hemen Görür mü?
 
Ozon yağını başlı başlına bir tedavi aracı olarak yanlıştır. Asıl tedavi değil, yardımcı tedavi unsurudur. Bu yüzden ozon yağını kullananların öncelikle hastalıkları ile ilgili bir hekime başvurmaları gerekir.
 
Terleme Tedavisi
 
Terlemek vücudumuz için yararlıdır. Toksinleri terleyerek atarız. Ancak fazla terlemek özellikle sosyal hayatımızda bizi sıkıntıya düşürebilir. Ayrıca aşırı terlemek bazı sorunların belirtisi olabilir. Özellikle diyabet, hormonal bozukluklar ve diğer sistemik rahatsızlıklar fazla terlememize neden olabilir. Menopoz ve antropoz dönemindeki kişiler fazla terleyebilir. Gece terleyerek uyanmak uyku apnesinin belirtisi olabilirken aşırı alkol tüketimi, kuvvetli ağrı kesici ilaçlar ve ateşli hastalıklar da gece terlemelerinin nedenleri arasındadır.
 
Vücudumuzda milyonlarca ter bezi vardır. Bu bezler vücut ısısını ayarlar. Ancak terleme merkezi beynimizin hipotalamus denilen alanında yer alır. Sinir sisteminin kontrolünde çalışan bezler anormal çalışma durumunda fazla terlemeye yol açabilir.
 
Kimi zaman duygusal bir an terlemeye yol açabilirken bazen vücudunuzdaki ağrı da buna neden olabilir.
 
Nasıl Tedavi Edilir?
 
Bazı insanlar kışın bile terleyebilir. Dolayısıyla daha fazla soğuk algınlığı gibi hastalıklarla karşılaşırlar. Aşırı terlemek sosyal hayatı engelleyebilir. Elleri çok terleyen kişiler tokalaşmaktan çekinirler. İşte bu nedenlerden dolayı birçok insan terleme sorununa bir çare aramaktadır. Bu doğrultuda ilaç, botoks, radyofrekans, klipsleme ve ozon terapi gibi tedavi yöntemlerine başvurulabilir.
 
Antikolinerjik ilaçlarla genel terleme problemleri giderilebilir. Ancak yan etkileri rahatsızlık verebilir. Hastanın öncelikle yapması gereken terlemeye neden olacak etkenleri (alkol ve sigarayı bırakmak, kilo vermek) azaltmasıdır. El, ayak ve yüz terlemelerinde radyofrekans yöntemine başvurulabilir. Bu yöntemde aşırı çalışan sinirler etkisiz hale getirilir.
 
Botoks ile terleme tedavisi: Terlemede güncel tedavi yöntemlerinden biri botokstur. Ortalama 6 ay kalıcılığı olan ve başarılı bir metottur. Terlemeden şikayetçi olunan bölgeye botoks yapılarak buradaki kaslar geçici felce uğrar. Bu şekilde terleme ortadan kalkar.
 
Ozon ile terleme tedavisi: Terlemenin nedenlerinden biri metabolizmadaki dengesizliklerdir. Ozon tedavisi ile
 
metabolizma düzene sokulur, terlemenin ortadan kaldırılması hedeflenir. Sistemik nedenlere bağlı terlemelerde ozon oldukça etkili bir yöntemdir.
 
Ozon ile Stres ve Yorgunluk Tedavisi
 
Stresle birlikte hem fiziksel hem zihinsel yorgunluğa yol açar. Bu hızlı tempo ile başa çıkmak için spor yapmak, doğaya karışmak ya da kendine vakit ayırmak gibi birçok doğal yol mevcuttur. Bu yollardan biri de ozon tedavisidir. Ozon, hücrelerdeki oksijen yetersizliğini giderir, dolaşım sistemini düzenler, adrenalini azaltır, toksinleri atar, laktik asitleri temizler. Böylece vücutta yorgunluğa ve strese neden olan düzensizlikleri bir düzene sokar.
 
Endorfin denilen mutluluk hormonlarını beyin hücreleri salgılar. Bunlar morfin benzeri maddelerdir. Morfin bilinen en güçlü ağrı kesicidir. Endorfinler de ağrı kesici görevi görür. Ozon ise
 
vücudun kendi morfinini üretmesini sağlamak için beyni uyarır. Ozon ile yorgunluk tedavisi şu şekilde gerçekleşir:
 
· Ozon, hücrelerin oksijen yetersizliğinden dolayı aksattığı faaliyetleri düzene sokar.
 
· Stres hormonu da denilen adrenalini yakar.
 
· Toksinleri vücuttan temizler.
 
· Kaslarda yorgunluğa sebep olan laktik asit birikimini temizler.
 
· Kılcal damar dolaşımını düzenleyerek enerji üretimini arttırır.
 
· Beyin hücrelerinin fonksiyonlarını iyileştirerek zihinsel yorgunluğu atar, hafızayı düzenler, depresyonu azaltır.
 
Ozon sigara, Alkol ve uyuşturucu gibi bağımlılıklarda; iştah ve uyku gibi
 
sorunlarda tamamlayıcı tedavi unsuru olarak kullanılabilir. Yoksunluk reaksiyonunu hafifleten özelliği sayesinde klasik tedaviyle birlikte uygulandığında son derece olumlu sonuçlar verir. Panik atak, depresyon ve anksiyete hastaları da ozon tedavisinden yararlanabilir.
 
Yoğun stres altında yaşayan kişiler, gün boyu kendilerini yorgun hissedenler, yorgunlukları fizikle sınırlı kalmayıp mental olarak da kendilerini iyi hissetmeyenler ozon terapi desteği aldıklarında deyim yerindeyse üstlerindeki ölü toprağı atarlar. Sabah uyandıklarında uykularını aldıklarının, daha zinde olduklarının farkına varırlar. Oksijenden mahrum halan hücreleri yeniler ve aksayan faaliyetlerine yeniden başlamalarına olanak tanır. Önemli bir antioksidan görevi görür. Dolaşım sistemini düzenleyerek vücudun yenilenmesini sağlar.
 
Ozon ile Kireçlenme ve Romatizma Tedavisi
 
Eklem kireçlenmesi vücutta genellikle omuz, diz ve kalça bölümlerinde görülür. Kişinin günlük hayatını kısıtlayan ağrılarla seyreder. Bu yüzden yaşam konforunu geri kazandıran tedavilerin uygulanması gerekir. Bu tedaviler ilaç, enjeksiyon, fizik tedavi ve ameliyatla yapılabilir. Ozonla yapılan kireçlenme tedavisi oldukça fayda sağlar.
 
Eklem içerisine yapılan ozon enjeksiyonları sayesinde eklemdeki şişlik ve ağrı azalır. Hareket kabiliyeti yeniden kazanılır. 4-10 seans uygulanabilir. Ozon tedavisi sonrasında eklemi çevreleyen bağ dokusunda iyileşme ve eklem üzerindeki kıkırdaklarda yenilenme meydana gelir.
 
Nasıl Yapılır?
 
Kireçlenmeye yönelik eklem içine uygulanan ozon enjeksiyonu çok kısa süren bir işlemdir. Bir seansta birkaç ekleme birden yapılabilir. İşlem sonrasında kişi 5 dakika dinlendikten sonra taburcu edilebilir.
 
Romatizma
 
Romatizma vücudumuzun kas, kemik, eklem ve bağlarını içine alan bir hastalıktır. Ağrı, şişlik, kızarıklık, ısı artışı, hareket kısıtlılığı, yorgunluk, halsizlik gibi şikayetlere yol açar. Kesin nedeni bilinmez. Temel sorunlardan biri vücudun savunma mekanizmasının aşırı aktivasyonudur. Bazı savunma hücreleri vücudun kendi dokularına saldırır. Buna otoimmun reaksiyon denir.
 
Ozon vücudun direnişini arttırır. Dokuları oksijenler, dolaşımı düzenler, bağışıklığı güçlendirir. Bu sayede hastalıklarla daha iyi başa çıkmasını sağlar. Öte yandan romatizmadan kaynaklanan yorgunluk, halsizlik, duygu bozukluğu, depresyon gibi sorunlara da son derece yarar sağlar.
 
Ozon ve Kanser
 
Oksijen, yaşamımızı sürdürmemiz için oldukça önemlidir. Ancak hepimizin yaşamında zamanla oksijen alımında bir düşüş ve beynimizde kullandığımız oksijen miktarında azalma oluyor. Günlük yaşam mücadelesi, iş yoğunluğu, mesleki ve ailevi sıkıntılar, endüstriyel olarak hazırlanan gıda ürünleri, çevre kirliliği, nikotin, alkol, kahve, kötü alışkanlıklar, yanlış yaşam biçimi, hatalı beslenme, hareketsizlik, hastalık ve enfeksiyonların her birini başlı başına bir stres faktörüdür. Tüm bunlara normal yaşlanma süreci de eklenince insan vücudunun oksijen ihtiyacı fazlalaşıyor. Oksijen yetersiz olduğunda organ ve hücrelerin çalışması aksar.
 
Kanser tedavisinde ilave ya da tamamlayıcı olarak düşük dozlarda majör otohemoterapi veya minör otohemoterapi olarak ozon kullanılıyor. Aktive edilmiş oksijen bağışıklık sistemini uyararak beyaz kan hücrelerinden anti-kanser maddelerinin
 
salınmasını, kanın dolaşımını artırarak alyuvarların kalpten en uzaktaki dokulara ve hücrelere ulaşabilmesi için en küçük damarlarda bile hareket edecek kadar esnek olmasını sağlıyor. Ozon tedavisi kemoterapide kullanılan ilaçların yan etkilerini azaltır ve kanserli hücrelerin yok olmasını sağlar. Radyoterapinin etkinliğini artırır ve yan etkileri önler. Hastaların genel vücut performansını artırır. Tümör hücrelerinin kanlanmasını azaltır.
 
OZON TEDAVİSİ HANGİ DURUMLARDA UYGULANMAZ?
 
Ozonun uygulanmasının yasak olduğu hastalıklar son derece sınırlıdır
 
– Favizm; alyuvarlarda bir enzim eksikliği ile seyreden hastalarda (Glukoz 6 fosfat dehidrogenz enzim eksikliği)
 
– Aşırı alkol kullananlarda
 
– Hipertroidi; troid bezi aşırı çalışanlarda
 
– İleri derecede kansızlık ve kanla ilgili bazı rahatsızlığı (hemofili, kanama pıhtılaşma hastalıkları v.s.) olan hastalarda
 
– Kronik ve tekrarlayıcı pankreas bezi iltihaplarında (Pankreatitler)
 
– Yeni gelişmiş kalp enfarktüsü ve kanamanın aktif olarak devam ettiği beyin felci gibi bazı hastalıklar.
 
OZON TEDAVİSİNİN UYGULAMA YOLLARI
 
Ozon tedavisi yöntemlerinin hepsi hastaya ozonu güvenilir ve zararsız bir şekilde vermeye yöneliktir. Tedaviyi uygulayan doktor, bilgileri ve deneyimleri ile hastası için uygun ve gerekli olan yöntemi seçmektedir.
 
Ozon tedavisi yararları bilimsel olarak yüzlerce çalışmayla kanıtlanmış etkili bir yöntemdir. Ozon uygulaması ya da Almanlar’ ın deyimiyle “Kan yıkama” pek çok hastalıkta kullanılır. Ozon terapinin en önemli özelliği, hastaya ve hastalığa özgü olmak üzere vücuda farklı yollarla ve farklı dozlarda verilebilmesidir.
 
Major Yöntem: En yaygın kullanılan bu metotla 50-200 ml kan alınarak, dozu belirlenmiş ozonla karıştırıldıktan sonra tekrar kişiye geri verilmesidir.
 
Minor Yöntem: Kişiden alınan 2-5 cc kan, belirlenmiş dozda ozonla karıştırılarak kas içine enjekte edilir.
 
Subkutan: Belirlenmiş doz ve hacimdeki ozon gazı ince uçlu bir iğne ile cilt altına enjekte edilir.
 
Vücut boşluklarına ozon gazı verilmesi: Rektal – Makat yoluyla, vajinal ve kulak yoluna püskürtme ile ozon verilir.
 
Eklem içine Ozon gazı verilmesi: Eklem rahatsızlıklarında uygun bir iğne ile belirli dozda ozon gazının eklem içine verilmesidir.
 
Ozonlanmış ürünlerin kullanılması: Ozonlu su, ozonlu yağ gibi ozonlanmış sıvıların haricen sürülmesi şeklinde uygulanır.
 
Kitle veya lezyon içine veya etrafına ozon uygulaması: Özellikle tumor dokusu etrafına verilmesi oldukça yarar sağlar.
 
Ozon sauna uygulamaları: Transdermal ve ısı artırarak, cildin nemlendirilmesi sonucunda buharlı bir ortamda tüm cilde ozon emdirilmesi yöntemidir. Bu uygulamalardan biri ve/veya birkaçı hastaya veya hastalığa göre seçilerek uygulanır.
 
Yara tedavisi
 
Ozon Tedavisinin Zararları
 
Kullanılan bir ilacın dahi bazı yan etkileri olduğu gibi yıllardan beri kullanılan ve birçok hastalığın tedavisinde kullanılan ozon tedavisinin de bazı zararlı etkileri olabilir. Örneğin ozon gazının solunması akciğerlere zarar verebilir. Bu yüzden mutlaka uzman hekim tarafından bilinçli bir şekilde uygulanması gerekir. Kişinin kendi kan ürünleriyle yapılan bir tedavi olduğu için herhangi bir yan etki saptanmamıştır.
 
Ozon Tedavisi Fiyatı
 
Ozon tedavisi kişiye ve hastalığa göre farklılık gösterir. Hasta muayene edilmeden hangi tedavi şeklinin ona uygun olacağına karar verilemez. Hem uygulama şekline hem de seans sıklığına göre fiyat değişebilir. Öte yandan bu tarz ortamlarda ozon tedavisi ücretinin yazılması etik olarak da doğru değildir.
 
İnsan Vücudunda Ozonun 13 Majör Etkisi
 
Dr.Schallenberg Ozon tedavisinin uzun dönemdeki etkisini AİDS üzerinde yapmış olduğu çalışmanın sunumu sırasında Texas Uluslar arası Ozon sempozyumunda sunmuş ve Ozonun 13 etkisinin altını çizmiştir.
 
1. Ozon beyaz kan hücrelerinin yapımını aktive eder. Bu hücreler vücudu bakteri, mantar, virüs ve kansere karşı korur. Azalmış oksijen bu hücrelerin fonksiyon bozukluğuna sebep olur. Ozon tedavisi ile bu duruma yol açan nedenleri ortadan kaldırır. Lökositlerin bozuk fonksiyonu (Allerjik reaksiyon) ozon ile belirgin bir şekilde oksijen seviyesi yüksekte tutulur ve allerjide desensitizasyon olmaya başlar.
 
2. İnterferon seviyesi belirgin bir şekilde yükselir. İnterferonlar globüler proteinlerdir, immun sistemin orkestrasıdır. Bazı interferonlar virüsla enfekte olmuş hücrelerde oluşur bu interferonlar sağlıklı hücreleri enfeksiyona karşı uyarır. Diğer yandan virüsların replikasyonlarını engeller. Diğer interferonlar adele, yumuşak doku bağ dokusu lökositler tarafından üretilir. Ozon etkisi ile gama interferon % 400-900 kat daha fazla artış gösterir. Bu interferon fagositik hücreleri kontrol eder. Bu hücrelerde patojenleri ve anormal hücreleri yok eder. İnterferon kullanımı FDA tarafından Kronik hepatit B, Hepatit C, papilloma virusunun neden olduğu genital wart’s da, ilerleyici MS, Granulomatöz hairy cell lökozlarda tavsiye edilmektedir. İnterferonlar klinik olarak myelositer lösemide, papilloma virüsünün yol açtığı boğaz tümörlerinde, böbrek mesane tümörlerinde, malign melanom, bazal hücreli karsinomda,
 
Leishmaniasis de kullanılmaktadır .Ozon ile yapılan uygun dozlarda tedavi emniyetlidir.
 
3. Ozon tümör nekrotize edici faktörün (TNF) salınımını arttırır, bu vücutta tümör varlığı halinde ve büyümesi halinde salgılanır.
 
4. Ozon IL-2 salınımını artırır. Bu immün sistemin köşe taşıdır. T yardımcı hücreler tarafından salgılanır. Bu işleme otostimülasyon denir. T hücrelerindeki reseptöre bağlanır ve daha fazla IL-2 imal edilir. Bunun ana görevi lenfositleri etkileyerek çoğalmasını sağlamak daha çok T yardımcı, T baskılayıcı, Sitotoksik T hücreleri, T geciktiriciler, T hafıza hücrelerinin oluşmasını sağlar.
 
5. Ozon pek çok bakteriyi düşük konsantrasyonda öldürür. Çok az bir bakteri %2 den fazla ozona dayanabilir. Bunu Katalazanti oksidan etki ile yapar.
 
6. Ozon mantarların tüm tiplerine etkilidir. Bu kapsamda Candida Albicans, atlet ayağı vs. girmektedir.
 
7. Ozon virüslerle birkaç yönden savaşır. Yukarıda bahsedildiği gibi viral partiküle direk girer bu bölge virüsün en hassas olduğu çoğalma merkezidir. Bu bölgenin destrüksiyonu pratik olarak virüsün ölmesidir. Metabolik yıkım sonucu hücreyi bozucu enzimleri salgılayamaz ve hücre kendini yenileyip iyileşir.
 
8. Ozon antineoplastikdir (kanser karşıtı). Bunun anlamı ozon yeni hücrelerin hızlı bölünmesini engeller. Kanser hücrelerinin hızlı bölünmesi ozon tarafından engellenir.
 
9. Ozon arteriyel plakları okside eder; bunların etkilenmesi ile aterosklerosis (damar sertleşmesi) azaltır. Bunun anlamı tıkanıklıkların açılması ve dokuların daha iyi oksijene olmasıdır.
 
10. Ozon kırmızı kan hücrelerinin elastikiyetini attırır Mikroskop altında izlenen eritrosit disk şeklinde görülür. Akciğerlerden alının oksijeni dokulara taşır. Ozon etkisi ile bu disk şeklindeki görüntüler esneyerek şemsiye şekline dönüşür bu kazanılan özellik dolayısı ile esneklik artar.
 
11. Ozon Sitrik asit döngüsünü attırır. Bu Biyolojide Kreb’s veya TCA siklüsü olarak bilinir. Bu glikolizisle karbon hidratların enerjiye dönüşmesinde çok önemli bir basamaktır. Bu mitokondride yerini alır. Glikozun çoğu bu yolla dönüştürülür.
 
12. Ozon anti-oksidan enzim sistemini çok daha etkin hale getirir..
 
13. Ozon petrokimyasal ürünlerin azalmasını sağlar. Bu kimyasallar immün sisteme büyük hasar verir. Bu ürünler alerjilere yol açarak uzun sürede sağlığı ileri boyutlarda olumsuz etkiler.

Adres

292 Sk. Selvili 2 Apt.
No: 16. Zemin kat.
Bayraklı - İzmir
Tel : 0.232.465 03 30

Çalışma Saatleri

Pztsi-Cuma  09:00 - 17:00
Cumartesi    09:00 - 16:00
Pazar              Kapalı

Beni Takip Edin